AB ile ABD arasında varılan yeni gümrük vergileri ve ticaret anlaşmasını not ediyor, anlaşmanın detaylarının en kısa sürede paylaşılmasını talep ediyoruz. Her ne kadar bu anlaşma en kötü senaryonun gerçekleşmesini önlemiş gibi görünse de, ABD tarafından Avrupa’dan yapılan ihracata getirilen ek vergiler, AB kimya endüstrisinin rekabetçiliğini daha da zayıflatma riski taşımaktadır. Bu durum, kısa süre önce yayımlanan Kimya Endüstrisi Eylem Planı’nın acilen ve eksiksiz bir şekilde hayata geçirilmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koymaktadır. Kaybedecek vakit yok.
Ek gümrük vergileri, Atlantik aşırı ticaret ve yatırım akışlarını sekteye uğratmaktadır. Böylesine bütünleşmiş ve entegre bir transatlantik kimya endüstrisi için – ki sektör içi ve şirket içi ticaretin önemli bir kısmı bu hatta gerçekleşmektedir – bu durum son derece sorunludur/sakıncalıdır. Hammadde ve girdi malzemeleri, üretimin her aşamasında katma değer yaratacak şekilde Atlantik’in iki yakası arasında düzenli olarak taşınmaktadır.
Bazı kimyasalların “zero-for-zero tariff” anlaşmasına dâhil edilmesinin önerilmesi, yine de cesaret verici bir sinyaldir. Ancak, avantajlı ticaret koşulları yalnızca bazı kimyasallarla sınırlı kalmamalı; tüm kimyasallar için geçerli olmalıdır. Bu nedenle, her iki tarafı da elverişli ticaret koşullarını güvence altına alan, öngörülebilirliği artıran ve endüstrimizin rekabetçiliğini güçlendiren kapsamlı ve dengeli bir sektörel anlaşma için çaba göstermeye çağırıyoruz.
İhracat odaklı bir sektör olarak, AB kimya şirketlerine yeni pazarlar açılabilmesi için tüm AB politika yapıcılarını AB serbest ticaret gündemine kararlılıkla devam etmeye çağırıyoruz.
Kural temelli ticarete bağlı olan sektörümüz, AB-ABD iş birliğini derinleştirmeye ve Avrupa’da dayanıklı ve geleceğe hazır bir kimya endüstrisini güvence altına almaya yönelik çabaları aktif biçimde desteklemeye hazırdır.