Mario Draghi ve Enrico Letta'nın Avrupa ekonomisinin ve Tek Pazar'ın geleceğine ilişkin raporlarında da vurgulandığı üzere, AB'nin uzun vadeli rekabet gücünü korumak için Avrupa'nın ticaret politikasının giderek daha karmaşık hale gelen jeopolitik ortama uyum sağlaması gerekmektedir. Antwerp Deklarasyonu'nun ardından Cefic, dört ilkeye dayanan dikkatli ve dengeli bir AB ticaret politikası çağrısında bulunan bir pozisyon belgesi yayınladı: özgür, adil, sürdürülebilir ve dirençli.
AB kimya sektörü, 2023 yılında 35 milyar avroluk ticaret fazlasıyla net ihracatçı konumundadır. Öncelikle AB dışında büyüyen küresel kimya piyasalarında bu fırsatın değerlendirilmesi gerekmektedir. Aynı zamanda sektör, AB dışındaki ülkelerden daha düşük maliyetli ürünlerin artan ithalatından kaynaklanan zorluklarla karşı karşıyadır ve AB'nin rekabet gücünü korumak için ele alınması gereken bir eğilimdir. Avrupa'nın ticaret politikası, dönüşümü sırasında kimya endüstrisinin rekabetçiliğini sürdürmek için daha geniş sanayi stratejisiyle yakından uyumlu olmalıdır. Küresel düzen değiştikçe bu daha da önemli hale gelecektir.
Serbest, adil, sürdürülebilir ve dirençli bir AB Ticaret Politikası için beş eyleme ihtiyaç vardır:
- AB, üçüncü ülke pazarlarına erişimi açmaya ve derinleştirmeye öncelik vermelidir. Bu, tarifelerin ve tarife dışı engellerin azaltılmasını, düzenleyici işbirliğinin geliştirilmesini ve ikili-, çoklu- ve çok taraflı düzeyde karşılıklı ticaretin serbestleştirilmesinin teşvik edilmesini içerir. AB bunu yaparak büyümeyi ve çeşitlendirmeyi teşvik edebilir.
- Piyasa çarpıklıklarının ele alınması da elzemdir. AB, ticaret araçlarını stratejik bir şekilde kullanarak sektörlerine zarar veren haksız ticaret uygulamaları ve piyasa çarpıklıklarıyla mücadele etmelidir. Bu, AB endüstrilerinin haksız rekabetten korunmasına yardımcı olacak ve eşit bir oyun alanı sağlayacaktır.
- Ekonomik güvenliğin ve dayanıklılığın arttırılması. AB, kesin ve orantılı tedbirler uygulayarak ticaretin silahlandırılmasına karşı ekonomik direncini artırmaya odaklanmalıdır. Önemli ticari ilişkileri kesmeden riskleri azaltmak için veri odaklı ve risk temelli yaklaşımlar kullanarak 'ayrıştırma' yerine 'riskten arındırma' üzerinde durulmalıdır.
- Düzenleyici işbirliğinin geliştirilmesi. AB, daha sorunsuz ticari ilişkileri kolaylaştırarak ve tarife dışı engelleri azaltarak ayrımcı olmayan, şeffaf ve öngörülebilir ticaret koşulları sağlayabilir. Bu, AB endüstrilerinin küresel pazarlarda adil bir şekilde rekabet etmesine yardımcı olacaktır.
- Birlik içinde hareket etmek AB'nin ticaret politikası için hayati önem taşımaktadır. Üye Devletler ve Komisyon arasındaki iç yetki mücadeleleri tarafından engellenmeyen bir ticaret politikası izleyerek AB'nin bir blok olarak hareket etme kabiliyetini güçlendirmek, AB ticaret politikasının uygulanmasında daha uyumlu ve etkili bir yaklaşım sağlayacaktır.
AB, bu tavsiyelere uyarak, hızla değişen küresel ortamda Avrupa endüstrilerinin ve özellikle ticaret yoğunluğu yüksek kimya endüstrisinin rekabet gücünü destekleyen sağlam ve uyarlanabilir bir ticaret politikası oluşturabilir.
Cefic Pozisyon Belgesi'ne buradan ulaşabilirsiniz.