Türkiye İkinci Ulusal Katkı Beyanını BM’e sundu.
Türkiye 2035 için yeni emisyon azaltım hedefini duyurdu
10 Kasım 2025
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 24 Eylül’de, New York’ta düzenlenen İklim Zirvesinde açıklanan Türkiye’nin İkinci Ulusal Katkı Beyanı (NDC 3.0), Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) Sekretaryasına sunuldu.
Beyana göre Türkiye mevcut eğilim senaryosuna göre;
*2035 yılında 1.109 Mt CO₂ eşdeğeri seviyesine ulaşacak sera gazı emisyon miktarını uygulayacağı politikalar ile 466 Mt CO₂ eşdeğeri daha düşük seviyede tutmayı hedefliyor.
*Bu hedefe göre sağlanacak % 41 oranında artıştan azaltım ile Türkiye’nin 2035 yılı sera gazı emisyonları 643 Mt CO₂ eşdeğeri seviyesinde kalacak ve 2018 yılına göre artış oranı % 40,15 ile sınırlanacak.
Hedef, 2018 yılı emisyon envanteri temel alınarak oluşturuldu ve enerji, sanayi, ulaştırma, inşaat, tarım, atık ve arazi kullanımı dahil tüm IPCC sektörlerini kapsıyor.
Beyan, 2053 net sıfır hedefiyle uyumlu şekilde, “ekonomi genelinde emisyon azaltımı” ilkesine dayanıyor. Uygulama, 2024–2030 İklim Değişikliği Azaltım Stratejisi ve Eylem Planı ile Uyum Stratejisi ve Eylem Planı üzerinden yürütülecek.
Yeni beyan,
Türkiye’nin iklim mevzuatında son dönemde yaşanan yapısal dönüşümün bir parçası olarak dikkat çekiyor. 2025’te yürürlüğe giren
* İklim Kanunu,
*ulusal emisyon ticaret sistemi (ETS),
*yeşil taksonomi,
*iklim finansmanı ve
*adil geçiş
Politikaları için yasal çerçeveyi oluşturdu.
Ayrıca 2024’te COP29’da açıklanan Uzun Dönemli İklim Stratejisi (LTS), 2053 net sıfır hedefiyle uyumlu 89 strateji belirleyerek enerji, sanayi, ulaştırma, tarım ve ormancılıkta dönüşümü tanımladı.
İlk NDC’de azaltım hedefi %21 idi.
Türkiye Cumhuriyeti 2015 yılında sunduğu ilk Ulusal Katkı Niyet Beyanında 2030 yılı için %21’lik artıştan azalış ile 1.175 Mt Mt CO₂ eşdeğeri yerine 929 Mt CO₂ eşdeğeri emisyon hedefi belirlenmişti.
2023 yılında sunulan beyanda ise artıştan azaltım hedefi %41 olarak revize edilerek, 2030 yılı emisyonlarının 695 Mt CO₂ eşdeğeri olarak gerçekleşebileceği hesaplanmıştı. Ayrıca emisyonların zirve yapacağı tarih olarak 2038 yılı öngörülmüştü.
İkinci Ulusal Katkı Beyanı’nın hazırlık süreci, 2022–2025 yılları arasında yürütülen kapsamlı ve katılımcı bir istişare süreci sonucunda tamamlandı.
Bu süreçte kamu kurumları, yerel yönetimler, özel sektör, akademi, sivil toplum kuruluşları ve gençlerin katkılarıyla geniş bir paydaş katılımı sağlandı ve bütüncül bir politika mimarisi oluşturuldu.
Beyan; Güncellenmiş Birinci Ulusal Katkı Beyanı, İklim Değişikliği Azaltım ve Uyum Stratejileri, Eylem Planları ve Uzun Dönemli İklim Stratejisi üzerine inşa edildi.
Türkiye’ye özgü sera gazı emisyon modelleme altyapısı da geliştirildi. Bu kapsamda Ulusal Sera Gazı Envanteri’nde yer alan tüm sektörler modellendi ve geleceğe yönelik emisyon projeksiyonları oluşturuldu.
Türkiye, Paris Anlaşması’nın küresel sıcaklık artışını 1,5°C ile sınırlama hedefi doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadelede küresel dayanışmayı güçlendiren, gelecek nesiller için daha temiz, dirençli ve sürdürülebilir bir dünya inşa etme kararlılığını koruyor.
2. Ulusal Katkı Beyanı: https://unfccc.int/sites/default/files/2025-11/The Second NDC of Türkiye.pdf
Kaynaklar:
https://yesilekonomi.com/turkiye-ikinci-ulusal-katki-beyanini-sundu/
https://bulten.yesilbuyume.org/p/yesil-buyume-haftalik-bulten-180
https://iklim.gov.tr/turkiye-nin-ikinci-ulusal-katki-beyani-birlesmis-milletler-e-sunuldu-haber-4573